- 9 Eylül 2021
- Yayınlayan: Op. Dr. Necat Kaplan
- Kategoriler: Genel, Obezite

Obezitenin Vücuda Zararları
Obezite Nedir?
Obezite, vücudumuzda bulunan yağ oranı düzeyinin normalden fazla olması durumuna verilen isimdir. Vücut yapısı oranından fazlaca yağ birikimi sonucu obezite durumu gerçekleşir. Bir başka tanımla vücuda alınan besin ve enerjilerinin, harcanan enerjiye oranla daha fazla olmasıdır. 2017 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı bir araştırma sonucu yaklaşık olarak 2 milyar kişi obezite olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde ise durum Dünya geneli ortalamasından çok farklı değildir. Her beş 5 kişiden birisi obezite hastalığı ile yaşamına devam etmektedir. Kadınlarda, erkeklere nazaran obezite hastalığı daha fazla seyretmektedir.
Obezite Sınıfları Nelerdir?
Kişide obezite tanımlaması için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) oranlarına bakılmalıdır. Hesaplama formülü ise bireyin kilosunun boy oranının karesine bölünmesi ile (kg/m²) ortaya çıkar. Bir kişinin obezite hastası sayılabilmesi için VKİ değeri 30 ve üzeri olması gerekmektedir. Bu rakam Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenip kabul edilmiştir. Kitle indeks oranları ise aşağıdaki gibidir.
18.5 orana sahip kişiler: Zayıf
18.5 – 24 orana sahip kişiler: Normal Kilolu
25 – 29 orana sahip kişiler: Fazla Kilolu
30 – 39 orana sahip kişiler: Fazla Kilolu
30 – 39 orana sahip kişiler: 1. Derece Obezite
40 ve üzeri orana sahip kişiler: İleri Derece Obezite
Kişilerin almış olduğu kilo oranlarına göre çeşitli yan hastalıklar görülebilmektedir. Tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon, karaciğer yağlanması gibi sorunların meydana gelmemesi için obezite hastalığı başlama ve ilerleme süresince önlemler alınmalıdır.

Obezitenin Vücuda Zararları
Gün geçtikçe bireylerde çeşitli hastalıklara neden olan obezite negatif etkileri ile ön plana çıkmaktadır. Obezite yüksek tansiyon, kolesterol, Uyku apnesi, şeker hastalığı, eklem rahatsızlıkları, depresyon anksiyete, safra kesesi hastalığı gibi çeşitli hastalıklara neden olmaktadır. Bu ve benzeri hastalıklar ile mücadele etmemek için çeşitli önlemler alınmalıdır.
Obezite hastalığının normal bir insan yapısına oranla 10 ile 12 yıl arası erken ölüm oranları vardır. Kişinin sosyal yaşantısını da derinden etkileyen obezite ani yorgunluk ve hareket kısıtlılığı gibi yaşamsal faktörlerinde önünü kapatmaktadır. Amerika’da yapılan bir araştırma sonucu obezite hastasına yakalanan kadınların normal kişilere göre depresyona yakalanmaları 4 kat daha fazladır. Ayrıca kanser hastalıklarına neden olan vücutta iltihaplanma durumunun nedenlerinden bir tanesi olarak düşünülmektedir.
Troid Hastaları İçin Obezite Durumu
Obezite hastalıklarında sık görülen nedenlerden bir taneside obezite durumudur. Troid bezlerinin yeterli düzeyde görevini yerine getirmemesi sonucu obezite hastalığı görülebilmektedir. Troid bezleri vücudun denge mekanizması görevini üstlenmektedir. Yağ hücreleri (lepin) tarafından salgılanan bir hormondur. Doyma hissini oluşturur bunların yanında obeziteye bağlı olarak vücutta lepin düzeyide artabilmektedir.
Obezite Cerrahi Yöntemler (Bariatrik Cerrahi)
Yeterli düzeyde spor ve diyet programlarına uyan fakat zayıflama ile ilgili gelişmeler kaydedemeyen obezite hastaları için obezite cerrahi yöntemleri önerilmektedir. Günümüzde cerrahi uzmanlık gerektiren bu yöntemler çeşitlilikler barındırmaktadır.
Obezite tedavisi için sık kullanılan cerrahi yöntemler;
- Tüp Mide Ameliyatı
- Gastrik Bypass
- Mide Balonu
- Gastrik Bant
- Mide Botoksu
Bu yöntemler arasında en çok tercih edilen yöntem ise Tüp mide ameliyatıdır.
Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Tüp mide ameliyatını 15 yıllık bir geçmişe sahiptir. Sleeve Gastrektomi olarak bilinmektedir. 1988 yılında ilk olarak Duedonal Switch ameliyatı açık şekilde gerçekleştirmiştir. 11 yıl sonrasında ise ameliyat kapalı yöntem ile uygulanmıştır. Gastrik bypass ameliyatı olmadan öncesinde uygulanmaktadır. Bu yöntem yeterli olmaz ise gastrik bypass ameliyatı işlemine geçilebilir. Laparoskopik yöntemi sayesinde hastanın hastahanede yatış süresi ve ameliyat sonrası yaraların çabuk iyileşmesinden dolayı bu yöntemin popülerlik oranı oldukça artmaktadır.
Mide yapısının %80’lik bölümü kesilerek çıkartılan bu yöntem sayesinde mide tüp şeklini almaktadır. Bu nedenle midenin besin ihtiyacı eskiye nazaran azalmaktadır. Aynı zamanda vücudun insülin direnci de kırılmış olur.
Mide giriş ve çıkış noktalarına işlem yapılmadığı için sindirim sisteminde herhangi bir aksama yaşanmamaktadır. Bu nedenden ötürü iyileşme oranı yüksek aynı zamanda ameliyat sırasında ve sonrasında belirli risklerin oluşması düşüktür.

Gastrik Bypass Ameliyatı Nedir?
Gastrik bypass ameliyatı mide yapısının büyük bir bölümü bypass edilir ve ince bağırsaklara dikilir. Bu ameliyat sayesinde mide küçültme işlemi aynı zamanda bağırsakların bir kısmı devre dışı bırakılmış olur. Tüp mide ameliyatına göre ağrı ve iyileşme süreleri daha yüksektir. İşlem laparoskopik yöntem ile yapılır. Aynı zamanda robotik cerrahi yöntemiyle de uygulanabilmektedir.
Gastrik Bant Nedir?
Gastrik bant aynı zamanda mide kelepçesi olarak bilinmektedir. Midenin üst kısmına yerleştirilen bu bant sayesinde alınan az besin ile toklu hissiyatı gerçekleşir. Mide bölgesine yerleştirilen bu bant dışarıdan şişirilmektedir. Gıdaların sindirilmesi normal düzeyde seyreder.
Bu yöntem günümüzde daha az kullanılmaktadır. Mide duvarını aşındırması, bantın mide üzerinden kayması gibi durumlar görüldüğünden dolayı daha az tercih edilmektedir. Diğer bir etken ise ameliyat sonrası açlık hissinin kaybolmamasıdır.
Mide Balonu Nedir?
Mide balonu işlemi ‘’inta gastrik’’ olarak tanımlanır. Bu tedavi yöntemi ile 25 kiloya kadar kilo kaybı yaşanabilir. Bu oran kişinin yeme içme ve egzersiz oranları ile birlikte seyretmektedir. Ayrıca mide balonu çıkartıldıktan sonraki aşamada tekrar kilo alma durumları gerçekleşmektedir. Bu sebeple işlem sonrasında kişinin yeme içme oranlarına dikkat etmesi gerekir.
Ameliyatsız işlem olarak geçmektedir. Hasta anestezi halinde endeskopi yöntemi ile mideye yumruk büyüklüğünde bir balon yerleştirilir. Ameliyat durumu öngörülemeyen hastalar için kullanılmaktadır. Ameliyat işlemi gerçekleşmediği için hastanede kalma gibi bir durum söz konusu değildir. Takıldıktan 6 ile 12 ay sonra çıkartılması gerekmektedir.
Mide Botoksu Nedir?
Mide botoksu işlemi endoskopik yöntem ile uygulanmaktadır. Midenin belirli alanlarına bolitonum toksin enjekte edilir. Bu yöntem ile mide kaslarının kasılması kısıtlanmaktadır. Mide boşaltım süresi genişletilir ve hastanın iştah kaybına yol açacak unsurların oluşması sağlanır.
Bu işlemde yine ameliyat çeşidi değildir. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen kişiler için uygulanabilir. Ameliyatı uygun görülmeyen durumlarda önerilmektedir. Tehlikeli bir yan etkisi bilinmemektedir. Kas hastalıkları ve botoks işlemine karlı alerjisi olan kişiler için önerilmez.
Bu yazımızda Obezitenin Vücuda Zararları başlığı altında obezite ile ilgili ameliyat çözümlerini ve yöntemlerini inceledik. Her operasyon gibi belirli unsurlar gerektiren mide ameliyatları öncesi ve sonrası oluşabilecek problemler için dikkatli karar ve doğru işlemler yapılması gerekir. Gerekli koşulları uygulamayacak kişiler için ameliyat önerilmez. Ayrıca benzer yöntemler ve çeşitli bilgiler almak isteyen ziyaretçilerimiz için diğer bilgi yazılarımıza göz atmalarını önermekteyiz.