Tip 2 Diyabet ve Beslenme

Tip 2 diyabet ve beslenme, diyabet hastalarının dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biridir. Bilindiği gibi tip 1 ve tip 2 diyabet olmak üzere iki tip diyabet vardır. Tip 1 diyabet insüline bağlı olarak gelişen şeker hastalığıdır. Bu durum, vücutta yetersiz insülin salgılanması nedeniyle olur. Genellikle çocuklukta başlar. Tip 2 diyabetin ortaya çıkması daha farklıdır. Vücutta bulunan insülin reseptörünün bozulması durumunda hücrelere glikoz girişi sağlanmaz. Bu durumunda glikoz kanda kalır ve kan şekeri yükselir ve tip 2 diyabet ortaya çıkar.

Tip 2 Diyabet Nedir?

Tip 2 diyabet hastalığı diyabet dolaşımında bulunan yüksek glikoz yani hiperglisemi ile bağlantılı metabolik bir hastalık türüdür. Hormonların yetersiz veya salgılanmaması sonucunda diyabete yol açtığı görülmektedir. İnsan vücudundaki hücrelerin düzenli çalışabilmesi için gerekli enerji kaynağı olan kan şekeri glikozdur. Beyin yapısı enerji kaynağı olarak sadece glikoz kullanmaktadır.

Tükettiğimiz besinler içerisinde bulunan karbonhidratlar, proteinler ve yağlar bağırsaklarda glikoz, amino asitler gibi yapı taşlarına parçalanarak dolaşım sistemine entegre olurlar. Pankreastan salgılanan insülin, glikozun kandan hücrelere geçmesinde büyük rol oynamaktadır. Pankreas daha az oranla insülin salgıladığı durumlarda hücrelere giren glikoz zarar görür. Kandaki glikoz seviyesinin yükselmesi sonucu şeker hastalığı gelişmesi durumu görülebilir.

Tip 2 diyabet ve beslenme

Tip 2 Diyabet ve Beslenme Tedavisinde Neden Önemlidir?

Tip 2 diyabet ve beslenme programlarına önemli ölçüde dikkat etmeleri gerekmektedir. Kan şekeri değerlerine dikkat etmek ve hafif ve dengeli beslenmek önemli unsurlardandır. Bu hastalığa yakalanan kişilerin öğünlerine dikkat etmesi ve öğün atlama gibi durumları yaşamaması gerekmektedir. Dengesiz beslenme durumu hipoglisemi durumuna yol açmaktadır. Kullanılan ilaçların yanında öğün sayıları ve fiziksel aktivitelerine dikkat etmeleri gerekmektedir.

Tip 2 diyabet ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesinin amacı diyabet hastasının hayatı boyunca uygulayabileceği en uygun beslenme programını oluşturarak;

  • Kan şekerini normal düzeyde tutabilmek için,
  • Kan şekeri yüksekliği (hiperglisemi) ve kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) olaylarını önlemektir.
  • İdeal vücut ağırlığını sağlamak ve korumak,
  • Diyabetin ilerleyen süreçlerinde ortaya çıkabilecek sorunlarını önlemek ve tedavi etmektir. Bundan dolayı tip 2 diyabet hastası olan bir bireye,

Tip 2 diyabet ve beslenme tedavileri; yaş, boy, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite durumu, sosyoekonomik durum ve beslenme alışkınlıklarına göre özel olarak hazırlanır. Beslenme programları her hastaya özel olarak hazırlanır.

İnsülin kullanımını gerçekleştiren hastaların kahvaltı, öğle ve akşam olmak üzere üç ana öğün ve bu aralıklar arasında 3 saat ara ile ara öğünler almaları önerilmektedir. Tip 2 diyabet hastalığı açısından beslenme unsurları ciddi bir konu olarak ele alınmaktadır. Bu hastaların uzman tarafından verilen önerilere uymaları gerekmektedir.

Tip 2 diyabet ve beslenme

Tip 2 Diyabet ve Beslenme

Tip 2 diyabet haslarının nasıl beslenmesi gerektiği ile ilgili bazı kurallar vardır. Bu kuralları inceleyecek olursak;

Tip 2 diyabet hastalarının ideal kiloyu korumak için dikkatli olmaları gerekir. Kilo vermek isteyen şeker hastaları, bir diyetisyen tarafından önerilen beslenme listesi ile ideal kilolarına kolayca ulaşabilir. Ayda en fazla 2 veya 4 kilo vermeleri önerilmektedir. Daha hızlı kilo vermek kan şekerinin dengesinin bozulmasına neden olacağından dolayı bu konularda dikkatli olmaları gerekir.

Glisemik indeksi yüksek gıdalardan kaçınılmalıdır. Bu besinler kan şekerini yükseltir.

3 ana, 3 ara öğün olarak beslenilmelidir. Yaş, boy, kilo ve metabolizma hızı gibi faktörler dikkate alınarak günlük karbonhidrat, yağ ve protein dengesi planlanmalıdır.

Protein ve karbonhidrat içeren besinler hafif öğünlerle birlikte yenmelidir. Galeta, peynir, yoğurt, ayran, kuruyemiş, meyve gibi yiyecekler tercih edilebilir.

Tereyağı yerine zeytinyağı tüketilmelidir.

Salata ve tam buğdaylı ekmek her öğün mutlaka tüketilmelidir.

Ara öğünde kalsiyum içeren besinlere yer vermek çok önemlidir. Böylelikle kan şekeri seviyesi dengelenir. Bu nedenle yağsız süt, ev yapımı yoğurt veya süt gibi iyi kalsiyum kaynakları olan besinlere az miktarda da olsa her öğünde yer verilmelidir.

Düşük glisemik indeksli gıdalar dahil edilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam buğday veya çavdar ekmeği, beyaz pirinç yerine bulgur yenilmelidir.

Salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünleri tüketilmemelidir.

Tatlı krizlerinde yoğurt, meyve ve sulara tarçın ekleyerek başa çıkılabilir.

Fast food yiyecekleri, kızartmalar katkılı paket yiyecekleri ve şekerden uzak durulmalıdır.

Günde en az 2 litre su içmeye özen gösterilmelidir.



Bir yanıt yazın